Yaşanan olayı aktaran emekli Sudi Çandır, dağdan gelip bağdakini kovmak deyimini şimdi daha anlamlı bulduğunu söyledi. Çandır, “Dün bir dostum anlattı. Mahmutlar’da bir sitede olağan kurul yapılıyor. Site yönetimine Rus uyruklu biri seçiliyor. Sonrasında 200 lira olan aidat 100 Euro’ya yükseltiliyor. Site sakini emekli bir öğretmen itiraz edip aidatın çok yüksek olduğunu, site sakinlerinin birçoğunun kendisi gibi emekli olduklarını ve bu miktarı ödeyemeyeceklerini dile getiriyor. Site başkanı ayağa kalkıp, “Ödeyemezseniz evinizi satar gidersiniz” diyor. Dağdan gelip bağdakini kovmak deyimini şimdi daha anlamlı buldum. Askere bizim çocuklar gider. Vergiyi bizim çocuklar öder. Hayat pahalılığının çilesini bizim çocuklar çeker. Sıkışırsınız bizim çocuklara IBAN atarsınız. “Aynı gemideyiz” der parası olanları kaptan köşküne, benim vatandaşımı miçoluğa layık görürsünüz. Elin Suriyelisine 90 milyar doları hortumlatıp, benim emeklime bin lira torun harçlığı verirsiniz. Benim vatandaşım Migros’ta vitrinleri seyreder, onlar ellerinde poşetler iki büklüm yürürler. Aslanın elini kolunu bağlayıp kedinin zaferine sevinen şahıs. Hadi acuhta bana ver” dedi.